OZON TEDAVİSİ
Ozonterapisi olarak da bilinen ozon tedavisi ozon gazı kullanılarak yapılan bir tedavi yöntemidir. Ozon gazı, atmosferde de bulunan üç adet oksijen atomundan oluşan şeffaf, renksiz kokulu bir gazdır. Tıbbi ozon daima saf ozon ve saf oksijenin karışımı olarak kullanılır. Oksijenin kararsız bir formu olan ozon (O3)gazı, çeşitli hastalıkların tedavisinde tedaviye ek olarak tamamlayıcı tedavi yöntemi olarak uygulanır. Ozon tedavisi ile birçok hastalık daha iyi hale gelir veya büyük ölçüde düzelebilir.
Uygulamaya bağlı olarak ozon konsantrasyonu değişir. Hastalığa ve hastanın durumuna göre ozon dozu doktor tarafından belirlenir. Ozon diğer tedavilere ek olarak uygulanır ve tamamlayıcı tedavi grubuna girer.
OZONTERAPİNİN ETKİLERİ
Ozon, kuvvetli bir antimikrobiyal ajandır. Ozona dirençli bakteri, virüs, mantar yoktur. Bağışıklık sistemini regüle eder. İmmünmodülator etki adı verilen bu etki sayesinde, bağışıklık sisteminin dengeli ve sağlıklı çalışmasını sağlar. Yara ve enfeksiyon hastalıklarının da tedavisinde kullanılan ozon, mikrop ve bakterilerin üremesine engel olarak dokuların iyileşmesini hızlandırmaktadır. Metabolizmayı hızlandırır ve hücrelere oksijen takviyesi yapar ve dolaşımı destekler. Bu yönleriyle solunum ve dolaşım sistemi hastalıklarının tedavisinde destek amacıyla kullanılır. Özellikle KOAH, astım ve diyabet üzerüne ozon terapinin olumlu etkileri vardır. Diyabetin özellikle ayak bölgesinde neden olduğu uyuşma ve ağrı gibi semptomların azaltılması ve dolaşım bozukluklarının tedavi edilmesinde uygulanmaktadır. Kandaki oksijen seviyesini artırması ve hastaların nefes almasını kolaylaştırmasıyla da solunum yolu hastalıkları üzerinde etkili olmaktadır. Genel anlamda vücudun oksijen kapasitesini artırır, tüm dokuların tüm hücrelerin görevini daha iyi yapmasını sağlar. Vücudun kendi kendini iyileştirme mekanizmalarını destekler.
Ozon tedavisi vücudumuzda etkili olan antioksidan ve antiinflamatuar sistemleri kullanarak vücudu hastalıklara karşı güçlendiren bir tedavi yöntemidir. Kısaca insan vücudunun kendi tedavi edici potansiyelini uyararak katkı sağladığı yapılan çalışmalarda gösterilmiştir.
OZON TEDAVİSİNİN UYGULANDIĞI HASTALIKLAR :
OZON TEDAVİSİ NASIL YAPILIR
Ozon tedavisinin sıklığı ve dozu; hastalığın seyri, hastanın yaşı ve durumu gibi farklı parametreler göz önünde bulundurularak belirlenmektedir. Tek başına kullanılmayan ve belli oranlarda oksijenle karıştırılarak uygulanan ozonun hava ile temas etmemesi de önemli noktalardan biridir. Karışımda en fazla %5 oranında bulunan ozon, aynı zamanda hastalara doğrudan damar yolu ile uygulanmamaktadır.
Günümüzde kabul gören ve farklı tekniklerle uygulanan iki farklı ozon tedavi yöntemi bulunmaktadır:
SİSTEMİK
Major Otohemoterapi: Kan Ozonlama, Serum Ozonlama
Majör yöntemde uygulama dozu ve seans sayısına karar verirken hastalığın ne olduğu ve hastanın yaşı gibi faktörlere dikkat edilmektedir.
Rektal ozon majör yöntemin alternatifi olarak veya birlikte uygulanmaktadır. Diyabet ya da kanser gibi damar yolunun açılamadığı hastalarda uygun dozda ozon ve oksijen karışımı anüs’ten verilmektedir. Bu yöntemin avantajları arasında karaciğer ve bağırsaklarla ilgili hastalıklarda doğrudan etki etmesi dir.
Minör Otohemoterapi: En sık tercih edilen lokal uygulamaların başında aşılama olarak da bilinen minör yöntem gelmektedir. Hastalardan 2 cc-5 cc arasında kan alınarak ozon ve oksijen karışımıyla birleştirilmekte ve bu yeni karışım kas dokusuna uygulamaktadır.
LOKAL
Lokal uygulamalar hastalığa göre uygun dozda hazırlanan ozon ve oksijen karışımının damar yerine eklemler, kas, tendon, cilt üzerine ya da vücut boşluklarına uygulanmasına dayanmaktadır.
Lokal uygulamalardan biri olan torbalama ise enfekte ve kapanmayan yaralar ve ülser tedavisinde kullanılmaktadır. Lezyonun bulunduğu deri özel bir torba ile çevrelenmekte ve bu bölgeye ozon gazı uygulanmaktadır. Topikal yöntemde ise ozon ve oksijen karışımı ya da ozonlu su veya yağ doğrudan deri üzerine uygulanmaktadır.
Ozon Punctur: Ciltteki ince kırışıklıklar, hafif cilt lekeleri, akne gibi sorunlu bölgelere ince iğnelerle ozon enjekte edilir.
HASTALARIN DİKKAT ETMESİ GEREKENLER
KİMLERE OZON UYGULANMAZ
Ozon güvenilir ve doğal bir tedavi yöntemidir. Doğru uygulandığında neredeyse hiçbir yan etkisi yoktur.
Ancak;
HASTALARIN DİKKAT ETMESİ GEREKENLER
• Sürekli kullandığınız ilacınız varsa ilacınızı ozon tedavisinden 4 saat önce veya ozon tedavisinden 4 saat sonra almanızı öneriyoruz.
• Ozon tedavisinden en az 8 saat önce ve tedavi sürenizce alkollü İçecek tüketilmemelidir.
• Gebelik durumunda bu süre boyunca ozon tedavisi yaptırmayınız.
• Tedavi öncesi hafif bir şeyler yiyerek gelin, aç gelmeyiniz.
HACAMAT
Hacamat yaklaşık 5000 yıldır uygulanan geleneksel bir tedavi yöntemi ve günümüzde de çok sık kullanılan tamamlayıcı ve geleneksel bir tedavi yöntemidir.
Hacamat vücudun belirli noktalarından özel kupalar yardımıyla kanın emilmesi yöntemidir. Hacamat kupa tedavisi olarak ta bilinir. Uygulama yöntemlerine bağlı olarak kuru ve yaş kupa terapisi olarak uygulanabilir.
HACAMATIN FAYDALARI
Hacamat lokal ve sistemik birçok hastalıkta faydalı olduğu çalışmalarla gösterilmiştir. Bu olumlu etkilerinden dolayı modern tıp yöntemleri ile birlikte tamamlayıcı bir tıp uygulaması olarak bu konuda yetkin kişiler tarafından uygulanmalıdır.
Hacamatın faydaları;
Kısaca hacamat birçok hastalıkta yardımcı bir tedavi yöntemi olarak kullanılabilir. Hacamat çoğunlukla kan dolaşımını artırmak, toksinlerin atılmasını sağlamak, kas iskelet sistemi hastalıkları ve ağrılar, romatizma hastalıkları, fibromiyalji, baş ağrıları, sindirim sorunları, stresi hafifletmek, genel sağlığı desteklemek amacıyla tercih edilmektedir.
KUPA UYGULAMASI(HACAMAT) ÖNCESİ VE SONRASI DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
KUPA(HACAMAT)UYGULAMASI ÖNCESİ
1. Hacamat olmadan en az 1-3 gün önceden doktorunuzun izin verdiği takdirde, kan sulandırıcı ilaçları (aspirin, kumadin v.b) kullanmaya ara veriniz.
2. Kan sulandırıcı besinlerden (limon, kiraz, vişne) mevsimine en az 3-7 gün hacamat öncesi uzak durulmalıdır.
3. Hacamat tedavisinden bir gün önce hayvansal gıdalar tüketilmesi (et, süt, yumurta, yoğurt, ayran, balık v.s.) önerilmemektedir.
4. Kan dolaşım hızını ve kan basıncını etkileyeceği için hacamattan en az 2 saat öncesinde bir şey yememiş olmak gereklidir.
5. Sigara kullananlar hacamattan en az bir saat önce ve sonra sigara kullanmamalıdır. 6. Bedeni yoracak ağır işlerden hacamat öncesi kaçınmak gerekir.
7. Uygulama öncesi 24 saat cinsel perhiz yapılmalıdır.
8. Hacamata gelirken duş alarak gelmek ve uygulama yapılacak bölgenin (kafa, diz, bel, omuz) kıl temizliği yapılmış olmalıdır.
KUPA HACAMATI UYGULAMA SONRASI
1. Hacamattan sonra 1-2 gün hayvansal gıda perhizine devam edilmelidir.
2. Hacamat sonrası 2-4 saat kadar uyumamalıdır.
3. Hacamat sonrası 15-30 dakika yürüyüş çok faydalıdır.
4. hacamattan sonra en az 2 saat kadar bir şey yenilip içilmemeli, 2 saat sonra ise sirkeli su veya bal şerbeti içmek faydalıdır.
5. Hacamattan sonra 24 saat gerekmedikçe banyo yapılmamalı, mutlaka banyo yapılması gerekirse ılık suyla banyo yapılmalıdır.
6. Hacamat yapıldığı gün ağır işler yapmaktan kaçınılmalıdır.
7. Uygulama sonrası 24 saat cinsel perhiz yapılmalıdır.
8. Hacamat kesiklerine dokunulmamalı ve doktorunuzun önerdiği krem ya da yağ dışında bir şey sürülmemelidir.
9. Hacamat sonrası bilgilendirilmiş onam formunda belirtilen ciddi yan tesirlerden herhangi birisi görülürse zaman geçmeden en yakın sağlık merkezine başvurunuz.
HACAMAT TEDAVİSİNİ KİMLER OLAMAZ
Hacamat Altın Gün Nedir?
Hacamat altın günü ne demek; Hicri takvime göre aylardan 17'si Salı'ya denk gelen günlerdir. Bu günlerde hacamatın etkisi daha fazla
olduğundan özellikle bu günlerde yapılması önerilir.
Senede bir veya iki defa denk gelen bu özel günleri dikkatle takip etmenizi öneririz. Altın Hacamat Günü ve Hadis-i şerif Peygamber Efendimizin, "Ayın 17'sine denk gelen salı günü hacamat olmak (kan aldırmak) 1 yıllık hastalığa şifadır" hadis-i şerifi üzerine, birçok insan bu özel günde hacamat yaptırmaktadır.
HACAMAT TAKVİMİ
Hacamat acil durumlarda her gün yapılabilir fakat İslam dinine göre hicri takvime göre 17,19 ve 21’inci günleri sahih hadislerde tavsiye edilmektedir. Sahih olmayan hadislere göre Çarşamba, Cuma ve cumartesi yapılması önerilmemektedir. Eski alimler hicri takvime göre 15’inden sonra hacamat yapmışlardır. Bu durumu ayın çekim gücüne bağlamışlardır. Kısaca hicri takvime göre belirlenmiş günlerde hacamat yapılması tavsiye edilmektedir.